Yaklaşık 8 bin yıllık tarihî geçmişe sahip olan Ege’nin mücevheri, incisi… Antik kelimesinin anlamını bulduğu güzide şehir... İzmir!
Efes, Milet ve Somos’u kendilerine mekan seçmiş olan;  İlyada ve Odysseia gibi önemli başyapıtların babası Antik Yunan filozofu Homeros’un, Ünlü filozof ve şair Xenophanes’in,  ünlü filozof Thales ve Anaxagoras’ın, ünlü hekim Galen’in,  İncil’in 4 versiyonundan birinin yazarı Aziz John’un, "Bir nehirde iki kez yıkanılmaz" diyen Heraklit’in diyarı… Meryem Ana'nın sığınağı…
Düşman İzmir’i tekrar ister 9 Eylül 1922’de fakat bir destan yazılır dağlarında çiçekler açmış bu güzide şehirde ve tarihi bir tabirle düşman denize dökülür dillerde bir marş ile.  
İzmir'in dağlarında çiçekler açar. 
Altın güneş orda sırmalar saçar. 
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar. 
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa; 
Adın yazılacak mücevher taşa. 
İyonya’nın incisi olan Artemis tapınağı Ege’nin bu metropol şehrinden Dünya harikası mertebesine yükselir.
Batı tarafında nefis denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme, zamanının en büyük kentlerinden birisi olarak anılmaktadır.
Her karesine tarih kazınmış olan Efes, geçmişin bu liman kenti, politik ve ticari konumu ile Asya eyaletinin başkenti olmuştur. Evveli M.Ö. 6000’li yıllara kadar giden bir serüvendir Efes… Öyle ki saymakla bitmez Efes’te tarih kalıntıları… Öyle ki yıllar öncesine gidilecek ve Parşömen kağıdı icat edilip üzerine şu not yazılacak belki de: “Güzel İzmir”
Athena tapınağı; Yunan mitolojisindeki unsurların kaynağı olan şehri simgeler sessizce Ege’yi seyreden muazzam bir yerden.