Padişah olmanın düsturudur öncesinde bir sancağa şehzade olup, lalaların elinde pişmek… Burada; Süleyman Çelebi, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni ve adı sayılmayan nice şehzade olmak sadece Manisa’nın değil, Osmanlı’nın kaderi olacaktır.
Tarihi çok eski devirlere dayanan Manisa, tarih boyunca o kadar el değiştirmiştir ki kimi zaman Ege'ye değmiştir toprakları.
Manisa’nın çiçeklerle bezeli sokaklarında yürürken başını kaldırınca insan, yeşilin bin bir tonunu barındıran Spil Dağı’nı serap sanar ve gözlerini ovuşturur elleriyle.
Hristiyanların en kutsal kiliselerinden sayılan 7 kiliseden 3’ü olan Sardes,  Philadelphia, Thyateira başka bir dinin kutsalına olan saygı düsturuyla bugünlere kadar gelmiş tarihi emanetlerdir.
Ege’nin bu sakin şehrinde Gediz Ovası'nın bereketli toprakları sizi yılkı atlarına, Tarzan’a, mesir macunuyla Hafza Sultan’a götürür. Yanık bir Türkü de Manisa Kalesi'nden aşağılarda beklediği sevdalısına…